Başlangıcından Karmca'ya Kadar Türk Basın Tarihine Kısa Bir Bakış
Öz
Her meslek sahibi, her yurttaş için okumak, araştırmak, birkaç süreli yayını izlemek gereği vardır. Süreli yayınlardaki bilgilerin güncelliği kadar izleyenlerin dinamikliği, çevresinde kanaat lideri olmaları da kayda değer. Türkiye'ye matbaanın girişinden 1928 Harf İnkılâbına kadar yayımlanan süreli yayınların tam bir listesi yoktur. İlk kez irdeleyici bir girişim ile İstanbul'un 10 büyük kütüphanesinde yapılan çalışma sonucu 1804 bibliyografik künyedeki süreli yayınların durumu ve hangi kütüphanelerde ne ölçüde mevcut oldukları "Toplu Katalog"da gösterilmiştir. 1831’de yayımlanan ilk gazetemiz "Takvim-i Vakayi" değil, ondan 3 yıl önce 1828'de Kahire'de çıkan Arapça-Türkçe "Vakayı'-ı Mısriyye'dir. Ele alınan süreli yayınların, Arap harfli Türkçe, Arapça, Farsça, Urdu dili v.b. olabildiği gibi bu dillerden biri ya da ikisi birlikte 2-3 dilde olduğu, hatta başka alfabe ve dillerde de yayımlandıkları görülmüştür. Coğrafi alan olarak 4 kıtada; pulculuk, moda ve müzikten bilim, edebiyat, sanat ve sosyolojiye kadar çok konuda yayımlanmışlardır. Araştırıcılar ve yazarlar, Arap harfli süreli yayınlarımızdan kaynak olarak yeterince yararlanmamışlardır. Yakın tarihimiz tozlu raflar arasında kalmamalıdır. Bunlar sürekli yıpranmaktadırlar, fiziksel durumları da iyi değildir. Süratle mikroform ortamına aktarılmaları, tüm dünyanın yararlanmasına sunulmaları zorunluluğu vardır.