Kütüphanecinin Felsefi Düşünme Eyleminin Önemi ve Etkileri
Öz
Bu makalenin amacı günümüzde kütüphanecilerin ya da kütüphanecilik hizmetini yürüten profesyonellerin felsefi düşünme eylemini benimsemelerinin önem ve etkilerini ortaya koymak ve onları felsefi düşünmeye özendirmektir. Makalede genelde ve kütüphaneciler bağlamına özelde, felsefi düşünme sürecinin anlamı, önemli aşamaları ve nasıl gerçekleştirilebileceği ele alınmış, kütüphanecilerin geçmişten bugüne felsefi düşünmeye gösterdikleri ilgi tartışılmış, kütüphanecilerin felsefi düşünmesinin özellikle bugünün teknolojik koşullarında niçin önemli olduğu sorusuna yanıt aranmış, bu düşünme tarzının etkileri ve yararları işlenmiştir. Geçmişin bazı seçilmiş kütüphanecilerinin ve/veya kuramcılarının konuyla ilgili görüşleri ve yaklaşık 80 yıllık bir geçmişin ışığında bugünkü durum değerlendirilmiş ve geleceğe yönelik bazı ipuçları sunulmuştur. Kütüphanecinin felsefi düşünmesi, onun kütüphane, kütüphaneci ve kütüphanecilik mesleği çerçevesindeki “şeyler”i sistemli ve eleştirel bir yaklaşımla sorgulayarak bunların anlam, değer ve amaçlarını belirlemesini ve anlamlı bir yargıya ulaşmasını olanaklı kılan bir süreçtir. Kütüphanecinin kendi mesleki bilgisinden, algılayarak edindiklerinden, beceri, deneyim, birikim ve sezgilerinden yararlanmasını gerektirebilen felsefi düşünme süreci, kurama dayanmalı, tarihsel gerçeklere yönelmelidir. Felsefi düşünme sürecinde kütüphaneci, üzerinde düşündüğü “şey” ile ilgili kavramlara açıklık getirebilir, bu kavramlar arasında bağ kurarak önyargılara ulaşabilir, bunlar arasında da bağ kurarak çıkarımlar yapabilir. Felsefi düşünme eyleminin ürünü felsefi bir düşüncedir. Bu ürün, özellikle yepyeni bir yanıtı içinde barındırıyorsa kütüphaneci bir değer yaratmış olur. Bugün “niçinler”e yanıt aramak üzere felsefi ve düşünsel etkinliklerde bulunan bazı kütüphaneciler varsa da, genel olarak kütüphanecilerin dikkatini hâlâ felsefi düşünmenin önemi üzerine çekmek gerekmektedir. Kütüphanecinin felsefi düşünme etkinliği ait olduğu toplumun genelde kabul gören özgün felsefesinden kopuk olmamalıdır. Günümüzde kütüphaneci, felsefi düşünmesi ve bu süreç sonunda üretebileceği felsefi düşünceleriyle, en başta, kütüphane, kütüphaneci ve kütüphanecilik mesleği aleyhtarlarına güçlü bir şekilde meydan okuyabilecek ve bu kavramların geleceğe aktarılmasında etkili olabilecektir. Aleyhtarların görüşleri kütüphanecilerin felsefi düşünme eylemine yönelmesi için bir fırsat yaratmaktadır. Bütün dünya kütüphanecilerini, özellikle Türk kütüphanecilerini felsefi düşünmeye özendirme amaç ve potansiyelini taşıdığına inanılan bu makalenin, ülkemizde konuyla ilgili olarak üretilecek başka çalışmaların önünü açacağı umulmaktadır.